İtalyan yazar Carlo Goldoni’nin yüzyıllardır en çok oynanan klasik komedisi şimdi Kıvanç Kılınç’ın alaturka uyarlamasıyla Osmanlı’nın 19. yüzyılın son dönemlerinin İstanbul’unda.
Kıvanç Kılınç metni uyarlarken mekan ve karakterleri yerelleştirdi ve nazım oyunlarda olduğu gibi uyaklı bir dil kullanarak oyuna özgü bir tartım yarattı.
Muhammet Uzuner birbiri ile benzerlikler taşıyan iki Akdeniz ülkesinin halk tiyatrosu geleneği “Commedia dell’Arte” ve “Orta Oyunu” unsurlarını sentezleyerek sahneledi. Kostüm tasarımı, özgün müzik ve danslarda da bu sentez reji ile uyum içinde bir bütün oluşturdu.
Paranın her şeyden daha değerli olduğu bir çıkar dünyasındayız. Çıkarları için çocuklarının mutluluğunu hiçe sayan babalar, kötü sürprizlere rağmen aşklarını yaşamaya çalışan aşıklar, açlığını gidermek için birbirinden habersiz iki efendiye hizmet eden uşak… Bütün bu çıkar trafiği, kendini “Karadeniz’in asi fırtınası” olarak tanıtan kibirli uşak Zekai Sarpasaran’ın (Arlecchino) beceriksizlikleriyle iç içe geçerek tantanalı bir “a la Turca” komediye dönüşür.